Yaşamımız boyunca kontrol edebildiğimiz olayları deneyimlemekle beraber kontrolümüz dışında olan ve bizi derinden etkileyen olaylara da maruz kalırız. Üzerinde nispeten kontrol sahibi olduğumuz durumlar evlilik, iş değiştirme, çocuk sahibi olma, eğitim görmek gibi deneyimlerdir. Kontrol edemediğimiz olayların başında ise kayıplar gelir. Yas, sevilen birinin ölümü nedeniyle oluşan doğal bir tepkidir. Kaybı yaşayan kişiye, ölen kişiyle olan ilişkiye ve ölüm biçimine göre değişkenlik gösterebilmekle birlikte yas süreci dört temel evreden oluşmaktadır:
1.evre: Birkaç saat-birkaç hafta arasında değişebilen bu evrede kişi ölümün gerçekliğini kavramakta zorlanır. Yaşadıkları karşısında şaşkın, donuk, tepkisiz olabilir, boşluk ve gerçek dışılık duyguları yaşayabilir. Bu dönemde hatırlamada güçlükler, bedensel belirtiler görülebilir.
2.evre: Kişi bu dönemde ölümü daha çok kabullenmiş bir haldedir. Fakat buna rağmen yaşam standartları çok düşüktür. Kişi işe gitmede büyük zorluk yaşayabilir, işe gidemeyebilir ya da gitse de rahat ve huzurlu olamaz ve işinde verimli olamaz. Arkadaşlarıyla iletişime geçmeyi reddeder, bazen en yakınıyla bile konuşmaktan çekinir. Kişi kendi öz bakımını bile aksatabilir, banyo yapmak istemeyebilir. Bu durumun uzaması, kişinin depresyona girme olasılığını oldukça arttırır.
3.evre: Kaybın geri dönmeyeceği gerçeğinin giderek fark edilmesiyle ümitsizlik ve çaresizlik duyguları ortaya çıkar, buna bağlı olarak yorgunluk-bitkinlik, isteksizlik ve ilgi kaybı ön plandadır.
4.evre: Aylar içinde ölümün kesinliğinin ve sonuçlarının kabullenilmesiyle kişinin özlem ve üzüntü duygularının yoğunluğu giderek azalır. Ölen kişinin anıları yitirilmemekle birlikte, kişi kayıptan önceki haline döner, yaşamını yeniden düzenler, geleceğe dair umutlar ve tasarılar yeniden kazanılır.
Tüm bu aşamaların yukarıdaki sıralamayla gitmesi gerekmez. Aşamaların sırasında değişiklikler görülebilir. Yas sürecinde gösterilen tepkiler bireyseldir ve kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte, bir grup ortak bedensel, bilişsel, duygusal ve davranışsal belirtiler görülür. Bu ortak belirtiler;
- Nefes alamama, boğulacakmış gibi olma, her an tetikte olma hali, iştah artması/ azalması, çabuk yorulma gibi fiziksel belirtiler,
- Şok, üzüntü, öfke, suçluluk, kaygı, korku, yalnızlık, yorgunluk, çaresizlik, isteksizlik, umutsuzluk gibi duygusal belirtiler,
- İnanmama, dikkat dağınıklığı, hatalı/çarpık düşünceler, unutkanlık, rahatsız edici düşünce/rüya gibi bilişsel belirtiler ve
- Dikkatsizlik, uyku ve iştah problemleri, alkol ya da madde kullanımı, sosyal çevreden veya kaybedileni hatırlatıcı uyaranlardan kaçma gibi davranışsal belirtilerdir.
Comments