Gaslighting: Psikolojik Manipülasyon
Günümüzde sıkça duyulan popüler kelimelerden birisi de “gaslighting” kelimesidir. Gaz lambası ışığı anlamına gelen bu kelime yani gaslighting terimi aslında 1938 yılında Patrick Hamilton’un sahnelenen “Gas Light“ isimli bir tiyatro oyunu ile ortaya çıkmıştır. 1940 yılında filme uyarlanmıştır.
“Gas Light” filminde Jack, eşi Bella'yı manipüle etmeye çalışmaktadır. Bunun için yaşadıkları evdeki gaz lambasının ışığını her geçen gün sistematik bir şekilde kısmaktadır. Bella bu durumu fark edince 'Lambanın ışığı azalmaya mı başladı?' diye soruyor. Jack ise Bella'nın delirmeye başladığını, öyle bir şey olmadığını iddia ediyor. Her seferinde Bella'ya sert cevaplar veriyor. Sonuç olarak Bella, gözleriyle gördüğü bir şeyde bile kendisine olan güvenini kaybetmeye başlıyor ve akıl sağlığından şüphe etmeye başlıyor. Jack'in yaptığı aslında psikolojik manipülasyon örneğidir.
Gaslighting terimi psikanaliz literatüründe ise ilk kez 1970 yılında bu tür davranışları tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. Aynı oyunda ve filmde olduğu gibi, failin asıl amacı, sürekli olarak gerçeklik duygusunu sorgulayarak mağdur üzerinde güç sağlamak ve sonunda mağdurun taciz edici durumdan ayrılmasını zorlaştırmaktır. Failler, zayıf benlik duygularını güçlendirmek ve kendi endişelerini gidermek için kontrolü hissetmeye ihtiyaç duyarlar.
Gaslighting Nedir ve Etkileri Nelerdir?
Gaslighting temelde bir psikolojik manipülasyon tekniğidir. Kişi aslında bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde kendi çıkarları için bir takım teknikler kullanarak karşı tarafın düşünce ve davranışlarını sorgulamasına, gerçeklik algısını yitirmesine ve kendi hafızasından şüphe etmesine sebep olmaktadır. Bu teknikleri kullanan manipülatör; yanlış bilgi verir, karşısındaki bireylerin duygularını küçümser, karşı tarafı suçlar, kurbanı yanıltmayı, çıkarları doğrultusunda onu değiştirmeyi ve kendine daha bağımlı hale getirip mağdur üzerinde güç sağlamayı hedefler. Mağdur sistematik bir şekilde manipülasyona uğrar ve emin olduğu şeylerden, akıl sağlığından şüphe etmeye başlar. Bu yüzden yapılan baskıyı fark etmeleri veya ilişkiyi sonlandırmaları da oldukça güç hale gelmektedir.
Gaslighting'in belirtileri nelerdir?
Gaslighting'de kişi sürekli yalan söyler ve gerçekleri çarpıtmaya çalışır. Kurban gerçekleri söylemeye ve hatırladığını dile getirdiğinde bile bunları inkar eder. Kurbana sürekli hatalı olanın o olduğunu ve her şeyi unuttuğunu söyleyerek onu suçlar. Onun duygularını hiçe sayar ve reddeder. Çevresindeki insanlardan yavaş yavaş uzaklaşmasına ve onu çevreden izole etmeye çalışarak onu yalnızlaştırmaya çalışır. manipüle eden taraf sıklıkla karşısındakini suçlu, haksız ve yetersiz olarak göstermeyi amaçladığı için özür dileme kısmı sorunu çözümlemeye çalışan kişiye kalır.
Gaslighting Cümleleri:
-Böyle bir şey yaşanmadı, sen kafanda kuruyorsun.
-Böyle davranmamın sorumlusu sensin.
-Kafanda kurmuşsun.
-Buna katılmıyorum, kendi kuruntuların bunlar.
-Senin için en iyisini ben biliyorum.
-Yanlış düşünüyorsun.
-Böyle bir şey yaşamadık, uyduruyorsun.
-Bu kadar tepki vereceğin bir şey yok ortada.
-Abartıyorsun.
-Ben sana o cümleyi kurmadım.
-Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Sana asla zarar vermem.
-Sen benim için aslında çok kıymetlisin, ben o sözleri sana sinirle söyledim.
Gaslighting’e karşı karşıyaysanız ne yapmalsınız?
Eğer ilişkinizde gaslighting’e maruz kaldığınızı düşünüyorsanız kendinize ve hislerinize güvenin. Kendinizden emin olabilmek için daha somut ve yazılı şekilde not tutmaya çalışın. Yakın çevrede güvenilebilecek kişilerin de bu konuda fikrini almak bazen önem taşır. Onları da ilişkinin içine almadan, çok da işin içine karıştırmadan durumun uzaktan nasıl göründüğü sorabilirsiniz.
-Farkındalık kazanmaya çalışın:
Gaslighting sizi kendinize yabancılaştırabilir, bu nedenle önce kendi düşünce ve duygularınızı dinlemeniz gerekir. Öğrenmenize ve iyileşmenize yardımcı olan olumsuz duyguları hissetmek için kendinize zaman ayırmayı öğrenmelisiniz. Ardından, duygularınızı fark etmek için geri adım atın. Onları değiştirmek ya da onları hissettiğiniz için utanmak zorunda değilsiniz; sadece kendi deneyiminize odaklanın.
-Duygu günlüğü tutabilirsiniz:
Her gün ne düşündüğünüzü ve hissettiğinizi kaydetme alışkanlığını edinmek, iç sesiniz ile daha uyumlu olmanıza yardımcı olabilir. Kendi düşünce ve davranışlarınızdaki kalıpları fark edebilir ve hayatınıza hangi duyguların egemen olduğunu anlayabilirsiniz. Günlük tutmak, düşüncelerinizi ve duygularınızı karşınızdaki kişinin inançlarından ayırmanın bir yolu da olabilir.
-Profesyonel destek alabilirsiniz:
İster online ister yüz yüze olsun, terapiye gitmek, iyileşmenize yardımcı olmak için yapabileceğiniz en iyi seçimlerden biridir. Bir terapistin rehberliği iyileşme sürecini hızlandırabilir. Doğru terapist, kendi düşüncelerinizi, inançlarınızı ve algılarınızı sizi manipüle eden kişinin düşüncelerinden ayırmanıza, kendinize inanmak için araçlar geliştirmenize yardımcı olabilir.
PSİKOLOG RÜMEYSA BORAN
Günümüzde aile, arkadaşlık ve diğer ilişkilerde sürekli gözlemlenen manipüle ve sadece kendi doğrularını dayatma durumunu çok güzel bir şekilde çözümleyip açıklayıcı bir şekilde anlatan ve çözüm sunan güzel bir yazı olmuş. Empati ve kendi gerçeklerini dayatma arasındaki nüansı ayırt etmek çok zor çünkü. Daha güzel yazılarla buluşmak dileğiyle devamını bekleriz